Startup ve Insurtech, Yazılarım

Limonata

Sıcak yaz günlerinin vazgeçilmez içeceğidir limonata.

Artık yazın bittiği bu günlerde, üstelik sigorta sektörü ile ilgili bir yazıda, limonata ne alaka diye düşünüyorsunuz muhtemelen.

***

Sigorta sektöründe hizmet sunmak üzere kurulan teknoloji odaklı e-girişim şirketlerini içeren “Insurtech” dünyasındaki gelişmeleri yakından takip etmeye gayret ediyorum.

Son dönemde yapılan haberler ve yazılan makalelerde ismi çok sık geçen bir şirket var. Farklı kaynaklarca hazırlanan “Top 10 Insurtech Girişimleri” listelerinin hepsinin ilk sıralarında yer alan bu şirketin ismi “Lemonade”.

Yeni kurulan bir sigorta şirketinin, kendisine İngilizce’de limonata anlamına gelen bir marka seçmesi, başlı başına dikkat çekici.

Ama Lemonade üzerinde bu kadar fazla konuşulmasının arkasında yatan esas etken farklı. Lemonade, yatırım şirketlerince bu alanda bugüne kadar yapılan en ciddi fon desteğini almış durumda ve son derece çarpıcı ifadelerle, sigorta sektöründe yeni bir çığır açacağını iddia ediyor.

Lemonade’nin ana söylemi, sigorta deneyimini dürüst, hızlı ve zevkli bir hale getirmek. Ana iddiaları, sigorta sektöründe yüzyıllardır değişmeyen geleneksel kalıpları ve iş modellerini kökten değiştirmek.

Çıkan bazı yazılarda, Lemonade’nin sigorta dünyasının facebook’u olacağı gibi oldukça dikkat çekici ifadeler de var.

Henüz kuruluş aşamasında olan şirketin, operasyon modeli ve bunu nasıl becereceği hala gizemini koruyor. Web sitesinin sadece ilk açılış sayfası aktif durumda. Buradaki ifadeler, kurucularının verdikleri röportajlar ve çıkan haberlerdeki bilgiler üzerinden öngörüler yapılıyor.

Aslında insurtech dünyasında bu kadar merak uyandırmış olmalarının arkasında, bu iddialı ve gizemli iletişim politikası yatıyor.

Bazı haberlerde, ünlü yatırımcı Warren Buffet’in şirketi Berkshire Hathaway’in ve diğer bazı büyük sigorta şirketlerinin, Lemonade’nin stratejik iş ortakları arasında yer aldığı ifade ediliyor.

Çıkan bu haberler ve ciddi yatırımcıları ikna edip, önemli bir fon sağlamayı başarmış olmaları, Lemonade’nin iddialarının çok da yabana atılmaması gerektiğini gösteriyor.

***

Mevcut bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla, Lemonade “peer-to-peer” diye ifade edilen paylaşım ekonomisine dayalı bir iş modelini benimseyecek.

Bu alanda geçmiş dönemde faaliyete geçen bazı şirketler zaten var. En bilinilen örnekler, Almanya pazarındaki Friendsurance ve İngiltere’deki Guevara.

Bu şirketler fikir olarak ilgi çekmekle birlikte, boyut olarak henüz sektörde fark yaratan bir düzeye ulaşmayı başaramadılar.

İş modelinin özü, benzer riskleri taşıyan kişilerin bir tür sosyal network yapısıyla bir araya getirmek, ödenen primleri bir havuzda toplamak ve dönem sonunda ortada bir kar varsa bunu katılımcılarla paylaşmak.

Bu modelin değer önermesi, oluşan kazanç katılımcılar arasında paylaşıldığı için, riski düşük olan, sahtekarlıklara açık olmayan ve iyi niyetli kitlelerin bir araya geleceği inancıyla, sonuçların daha pozitif olacağı varsayımına dayanıyor.

Elbette bu modelin işleyişi ile ilgili muhtelif çekinceler var. Daha çok, bireysel segmentdeki ferdi kaza, konut, seyahat sağlık, kasko gibi ürünler hedefleniyor.

Bugüne kadarki örnekler, daha çok bu sistemin işlediği platformu yönetmek ve farklı sigorta şirketleriyle işbirliği yapma şeklindeydi.

Lemonade’in diğer örneklerden en önemli farkı, aynı zamanda bünyesinde risk taşıyan bir sigorta şirketi kimliği taşıyacak olması.

***

Elbette, bizim piyasamızda bu tarz girişimlerden bahsetmek için daha çok ama çok erken.

Hem hacim hem de sosyal medyanın, mobil teknolojilerin geldiği seviye açısından en doğru pazarlardan birisi ABD. Dünyanın en büyük sigorta piyasası olan ABD pazarında faaliyete başlayacak Lemoade’nin nasıl bir başarıya ulaşacağı ve nasıl bir etki yaratacağı merakla bekleniyor.

Sigorta sektöründe çığır açan, iş modellerini kökten değiştiren, yani sektörü “disrupt” eden ilk şirket olmayı başarabilecekler mi bakalım. Bekleyip, göreceğiz.

 

Copyright © 2016 · Okan Utkueri

www.okanutkueri.com sayfalarında yayınlanan tüm içerik hakları Okan Utkueri’ye aittir.

Not: Bu yazım, Sigortacı Gazetesi’nin Ekim 2016 sayısında da yayınlanmıştır.

 

Beğendiyseniz Lütfen Paylaşın

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir