Kurumsal hayatın içersindeki yöneticilik dönemimde, girişimci yönümü hep canlı tutmaya gayret ettim.
30’lu yaşların başında, Hür Sigorta Genel Müdürü olarak görev yaptığım dönemde, kısıtlı imkanlarla da olsa yeni girişim fikirlerinin peşinden koştum. Şirketin yapısı gereği, ana odak noktam, oto sigortaları ve hasar hizmetleri idi.
O dönemde sekörün ilk örneklerinden birisi olan “Max Servis” projesini hayata geçirmiş ve bu sayede, oto hasar süreçlerinin optimizasyonu konusunda önemli bir öğrenim fırsatı elde etmiştim. Daha sonra, Max Servis ağını yurt geneline yaygınlaştırıp, o networke yönelik “KaskoMax” adıyla farklı bir kasko ürünü çıkarmıştık. 2000’li yılların başındaki sektör koşullarında ses getiren projeler olmuştu.
Türkiye Sigorta Birliği’nde görev yaptığım 2004-2006 yılları arasında da, sektör adına önemli değişim projelerinde görev almıştım.
Ama, inovasyon ve dijital sigortacılık kavramları özellikle Eureko Sigorta Genel Müdürlüğü dönemimde çok daha ön plana çıktı.
“Cinfikir Kutusu” adıyla hayata geçirdiğimiz inovasyon platformu, şirketin kurumsal kimliği ve değerleriyle örtüşen, şirket içindeki liderlik iklimini destekleyen çok önemli bir deneyim oldu.
Aynı zamanda, Cinfikir Kutusu’ndan çıkan bir çok inovatif fikir bize ilham verdi.
Örneğin, 2008 yılında lanse ettiğimiz “Kaskometre”, sektördeki ilk “kullandığın kadar öde” tarzındaki üründü. Ticari olarak başarılı olamasa da, çok heyecanlı ve öğretici bir deneyimdi. ATM’den poliçe satışı sektördeki bir başka ilk olmuştu.
Özellikle Hollanda’daki deneyimden de yararlanarak, Garanti Bankası ile birlikte dijital sigortacılık alanında bir çok proje üzerinde çalıştık.
“Sektörün öncü şirketi olmak” vizyonuyla çıktığımız yolda, sektördeki bir çok ilki hayata geçirdik.
Tamamen açık ofis ortamında tasarladığımız bina, esnek çalışma saati uygulaması gibi örnekler, kurum kültürü anlamında önemli destekler sağladı.
Kurumsal hayattaki deneyimlerim ve girişimci yönüm, kariyerimin son dönemlerinde ön plana çıkan bir başka alan olan koçluk ve mentorluk ile birleştiğinde, önümde yeni bir kulvar açtı; Startup Mentorluğu
Mentor Effect platformu
Öncelikle, startup ekosistemini anlamaya ve öğrenmeye başladım. Ekosistem içerisindeki paydaşlarla tanıştım, bu konu üzerindeki eğitim programlarına katıldım, bol bol okudum, araştırdım. Bu sayede, hem öğrenirken hem de bu alanda değer yaratabileceğim, girişimcilere fayda sağlayabileceğim rol tanımını netleştirdim.
Kurumsal hayatın içindeki liderlik öğretilerim ile koçluk becerilerimi birleştirerek, startup girişimlerine mentor olarak destek olmaktan, onların yol arkadaşı olmaktan büyük keyif alıyorum.
Türkiye girişimcilik ekosisteminde kaldıraç etkisi yaratmak ve yüksek etkili mentorluk sistemini hayata geçirmek üzere yola çıkan Mentor Effect hareketi içerisinde yer alıyorum.
Ayrıca farklı kuluçka merkezi ve hızlandırma programı bünyesindeki girişimlere mentor olarak destek oluyorum.
Özellikle de, kendi uzmanlık alanım olan sigorta sektöründeki inovatif teknolojik girişimler (insurtech) alanı çok daha ilgimi çekiyor.
Bu kapsamda, “Startup Mentor” desteğini iki ayrı şekilde sunuyorum.
Farklı alanlardaki girişimlerin sundukları ürün ve hizmetlerin sigorta sektörüne dokunduğu noktalarda destek alma ve danışma ihtiyacı olduğunda, “uzman mentor” olarak onlara katkı sağlıyorum. Bu genelde bir kaç toplantı ile şekillenen, kısa süreli bir ilişki oluyor.
Özellikle kendi mesleki deneyimim olan insurtech alanındaki girişimlere ise, ürün fikri, iş modeli tasarımı, stratejik analiz, sektörel network desteği gibi noktalarda daha uzun soluklu bir yol arkadaşlığını ifade eden, “lead mentor” rolünde destek olmayı tercih ediyorum.
KOOPHub
Bu alandaki en büyük hayalim, ülkemizdeki insurtech girşimlerinin sayısının artması ve sağlıklı bir ekosisteminin oluşması. Bu sürece kendi adıma katkı sağlamaya gayret ediyorum.
Finansal inovasyon alanına odaklanan KOOPhub ile birlikte, bu amaçla bir program başlatma kararı aldık. Onların bu alandaki çalışmalarına ve düzenlenecek etkinliklere “Insurtech Program Lideri” olarak destek olmaktan büyük keyif aldım.
Angel Effect – Melek yatırım şirketi
Startup ekosistemi içerisindeki mentorluk sürecinin doğal bir uzantısı olarak melek yatırımcılık kavramı ile tanıştım. Girişimlerin, özellikle erken dönemde, ihtiyaç duyduğu kaynakları sağlamak adına melek yatırımcılığın çok kritik bir öneme sahip olduğunu düşünüyorum.
Mentor olarak startup girişimlerle oluşan ilişkinin daha da derinleşmesi ve devamlılık göstermek adına, melek yatırımcılık ciddi fırsatlar sunuyor. Yatırımcı ve ortak olarak startup girişimler ile yol arkadaşlığı yapıp, onlarla bu süreci daha yakın deneyimlemek büyük keyif. Öte yandan da, elbette sonuçta finansal anlamda bir yatırım olarak buradan bir maddi kazanım da hedefleniyor.
Startup ekosisteminde melek yatırımcılık anlamında yeni bir soluk kazandırmak üzere yola çıkan Angel Effect şirketinin kurucu ortakları arasında yer aldım.
İçinde olduğum çekirdek ekiple başlayan yolculuk, 23 ortağın katılımıyla devam ediyor. 2019 Ekim ayında başlayan süreçte, bugüne kadar 11 girişime yatırım yaptık.
Aynı zamanda, az sayıda da olsa, ağırlıklı Angel Effect süreci öncesinde bireysel olarak yatırımlarım da oldu.
Finansal anlamdaki bu melek yatırımların dışında, ayrıca kendi özel ilgi alanım olan insurtech dikeyinde, uzun soluklu işbirliği içerisinde olduğum az sayıdaki girişimle danışma kurulu üyesi ve ortak kimliğiyle
İTÜ Çekirdek Insurtech Programı
Ülkemizdeki insurtech ekosisteminin gelişmesi adına yoğun bir çaba harcıyorum.
2020 yılında, İTÜ Arı Teknokent ekibiyle birlikte, bu açıdan çok önemli bi adım attık. Erken dönem insurtech girişimlerin desteklenmesi adına, 9 adet paydaş şirketin desteğiyle, insurtech programı haya geçti.
Bu programın oluşmasına emek harcayan ekip içinde yer almak, program bünyesinde danışman ve koordinatör mentor olarak katkı sağlıyor olmaktan büyük keyif alıyorum.
Yaşam hikayemin diğer bölümleri için linke tıklayın
Beyaz Yaka çalışma hayatına merhaba
Yaş 31 – İlk Genel Müdürlük deneyimi
Garanti ve Eureko Sigorta Dönemi
Yeni Bir Sayfa – Renkli Yaka hayata geçiş
Startup ekosistemi ve Insurtech tutkusu